Karabatak Nasıl? Suyun Altındaki Stratejinin ve Empatinin Kuş Gibi Hâli Hadi dürüst olalım… Karabatak dediğimiz kuş, hayatta gördüğümüz en garip “karakterlerden” biri. Ne tam kuş gibi uçuyor, ne tam balık gibi yüzüyor. Sanki evrimin “biraz strateji, biraz empati, bolca kafa karışıklığı” mottosuyla yarattığı bir canlı gibi. Ama işte, tam da bu yüzden çok ilginç! Gelin, “Karabatak nasıl?” sorusuna ciddi ama kahkahalık bir yanıt verelim. — Karabatak: Bir Kuştan Fazlası, Bir Strateji Harikası Karabatak dediğin, kuş dünyasının CEO’su gibidir. Stratejik planlar yapar, dakik hamlelerle avını yakalar. Erkeklerin klasik “çözüm odaklı” yaklaşımı gibi; hedef belirlenir, plan yapılır, harekete geçilir. Düşünün, sabah kalkar…
Yorum BırakMeraklı Durak Yazılar
Hurma Ağacı Neden Hurma Vermez? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışları, bazen doğa ile ne kadar benzeşebilir? Her gün gözlemler yaparken, bazen bitkilerin, hayvanların veya doğanın bir parçasının, insana dair ne kadar derin ve anlamlı bir mesaj sunduğuna dikkat ederim. Bir psikolog olarak, insan zihnini ve duygusal dünyasını çözümlemeye çalışırken, doğada rastladığımız bazı olguların, içsel mücadelelerimiz ve duygusal durumlarımız hakkında ipuçları sunduğunu fark ederim. Peki, bir hurma ağacının neden hurma vermediğini sorgularken, bizler de aynı şekilde neden bazen çabalarımıza karşılık alamayız? İşte bu yazı, bir hurma ağacının neden meyve vermediğini, insan psikolojisi açısından derinlemesine inceleyecek. Hurmanın Bir Metafor Olarak Kullanılması…
Yorum BırakDoğu Karadeniz Nasıl Yazılır TDK? Kuralın Ötesinde Anlamı Konuşalım Ben dil tartışmalarını seviyorum; özellikle aynı meseleye farklı açılardan bakıp ortak bir yere varmayı… Ama şunu peşinen söyleyeyim: Aşağıda iki yaklaşımı “veri odaklı” ve “toplumsal/deneyim odaklı” diye ayırıyorum; bu bakışları herhangi bir cinsiyete atfetmiyorum—çünkü dil bilgisi cinsiyet kalıplarına sığmaz, yöntemlere sığar. Doğru yazım: “Doğu Karadeniz” — iki kelime, her ikisi de büyük harfle, araya tire gelmez. Veri Odaklı Yaklaşım: “Kural ne diyor?” Birinci mercek, kurala bakar: TDK’nın “Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler” başlığında yer adlarının (kıta, bölge vb.) büyük harfle yazıldığı açıkça belirtilir; örnekler arasında “Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu” da vardır. Bu,…
Yorum BırakHikaye Nedir? Hikaye, insanlık tarihinin en eski anlatı biçimlerinden biridir. Türk Dil Kurumu’na göre, hikâye; yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayların, okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa edebi yazılardır. [1] Bu tanım, hikayenin özünü oluşturan kısa, etkileyici ve düşündüren anlatı formunu yansıtır. Hikayenin Tarihsel Gelişimi Hikayenin kökenleri, yazının icadından çok önceye, sözlü anlatı geleneğine dayanır. Özellikle destanlar, ilk hikaye örnekleri olarak kabul edilebilir. Türk edebiyatında ise modern anlamda hikaye, Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat Efendi’nin “Letaif-i Rivayat” adlı eserleriyle şekillenmeye başlamıştır. [2] Hikayenin Özellikleri Hikayeler, genellikle kısa, tek bir olay etrafında dönen ve belirli bir zaman diliminde geçen anlatılardır. Başlıca…
Yorum BırakBilmece Bulmaca Ne Demek? Bir Akşamın Sessizliğinde Başlayan Sıcak Bir Hikâye Bu akşam size küçük bir hikâye getirdim. Hani insanın içini ısıtan, bir masa etrafında toplanmış iki dostun göz göze geldiği, kelimelerin bir oyuna dönüştüğü anlar olur ya… “Bilmece bulmaca ne demek?” diye soranlara sadece tanım değil, kalbe dokunan bir karşılık vermek istedim. Çünkü bazen bir bilmece, aklın satranç tahtası; bazen bir bulmaca, kalpler arasında kurulan görünmez bir köprü olur. Bir Kafede Başlayan Oyun Küçük bir sokak kafesinde, yağmur camlara tıkırtılarla vururken Mert ve Elif karşılıklı oturuyordu. Mert’in bakışlarında tanıdık bir strateji parıltısı, Elif’in yüzünde ise sessizce dinleyen, anın duygusunu…
Yorum BırakBeyinde Uyuşma ve Karıncalanma Neden Olur? Geleceğe Dair Bir Vizyon Günümüz dünyasında, bedenimiz ve zihin arasındaki bağlantıyı keşfetmek hiç olmadığı kadar heyecan verici. Beyinde uyuşma ve karıncalanma gibi hisler, çoğumuz için geçici rahatsızlıklar gibi görünüyor. Ancak bu hislerin gelecekteki sağlık anlayışımızı, teknolojiyi ve toplumu nasıl dönüştürebileceği üzerine bir şeyler düşünmek gerekmez mi? Acaba, bu basit görünen sinyaller, çok daha derin ve karmaşık bir dünyayı işaret ediyor olabilir mi? Hadi birlikte, beyin sağlığındaki bu karışıklıkları ve gelecekteki olası etkilerini keşfe çıkalım. Beyinde Uyuşma ve Karıncalanmanın Fiziksel Kökenleri Beyinde uyuşma ve karıncalanma, sinir sisteminin çeşitli uyarılarına yanıt olarak ortaya çıkabilir. Sinirlerin geçici…
Yorum BırakBağırsaktaki Kanama Nasıl Anlaşılır? Vücudumuzun Sessiz Sinyallerini Okumayı Öğrenin Giriş: Küçük Belirtilerin Büyük Anlamları Bir sabah aynaya baktığınızda yüzünüzdeki solgunluğu fark ettiniz mi? Ya da günlük koşuşturma içinde geçmeyen bir yorgunluğunuz mu var? Bazen bedenimiz, ciddi bir sağlık sorununa dair ipuçlarını sessizce verir. İşte bu sinyallerden biri de bağırsaklarda gerçekleşen kanamalardır. Çoğu zaman gözle görünür olmayabilir, fakat erken fark edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabilir. Gelin, vücudumuzun bu sessiz uyarılarını birlikte okuyalım. Bağırsak Kanaması Nedir? Neden Önemlidir? Bağırsak kanaması, sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde – ince bağırsaktan kalın bağırsağa kadar – meydana gelen kan kaybıdır. Kimi zaman açıkça fark edilir, kimi…
Yorum BırakCeza Verilmesine Yer Olmadığına Ne Demek? Felsefi Bir İnceleme Felsefe, insan düşüncesinin sınırlarını zorlayan, ne zaman ve nasıl haklı olduğumuzu sorgulayan bir disiplindir. Adalet, etik ve ahlaki sorumluluklar üzerine düşündüğümüzde, “ceza verilmesine yer olmadığı” ifadesi, hukuk, etik ve toplumsal değerler arasında derin bir tartışmaya yol açar. Ceza verilmesine yer olmadığı, yalnızca bir hukuk terimi değil, aynı zamanda insanın içsel dünyasında, kolektif sorumlulukların ve bireysel hakların nasıl şekillendiği ile ilgili önemli bir soruyu gündeme getirir. Bu yazıda, felsefi bir bakış açısıyla, bu ifadenin etik, epistemolojik ve ontolojik açılardan ne anlama geldiğini tartışacağız. Ceza ve Adalet: Etik Perspektiften Bir Bakış Ceza verilmesine…
Yorum Bırakmarkdown Bezelye Proteini Nerelerde Kullanılır? Edebiyatın Derinliklerinden Bir Bakış Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin sadece anlam taşımadığını, aynı zamanda bir evren yaratma gücüne sahip olduğunu savunurum. Her kelime, bir hikayenin tohumudur; her hikaye ise bir insanın düşünce dünyasında, toplumda ve hatta doğada yeni bağlantılar kurma potansiyeli taşır. Aynı şekilde, bezelye proteini gibi bir gıda maddesi de, yalnızca biyolojik bir malzeme değil, aynı zamanda yaşamla kurduğumuz ilişkilerin ve beslendiğimiz dünyanın bir simgesidir. Edebiyat, her şeyin derinliklerine inmeyi ve anlamın karmaşıklığına dokunmayı arzu eder. Bu yazıda, bezelye proteininin kullanım alanlarına dair bir keşfe çıkarken, onu sadece bir…
Yorum Bırak“Aklı İki Karış Havada” Ne Demek? — Bilimsel Merakla Gündelik Bir Deyimin İzinde Bilimsel merak, çoğu zaman gündelik dilin içinde saklı duran işaretleri takip etmekle başlar. Bugün, kulağımıza sıkça çalınan “aklı iki karış havada” sözünün peşine düşüyorum. Hem nörobilimden hem psikolojiden yararlanarak, ama herkesin anlayacağı yalınlıkta anlatmak istiyorum; çünkü bir deyimi çözmek, aslında zihnin nasıl çalıştığını anlamaya giden küçük ama etkili bir adımdır. “Aklı İki Karış Havada” Ne Demek? Gündelik kullanımda bu deyim, kişinin dalgın, hayalperest, dikkatini toparlamakta zorlanan, çoğu zaman da “ayakları yere basmayan” biri olduğunu ima eder. Peki bu hâlin bilimsel karşılığı ne? Zihnin, dış dünyadan iç dünyaya…
Yorum Bırak